25 Eylül 2015 Cuma

KURBAN BAYRAMI
Arif Atılgan

Kurban Bayramının içersindeyiz. Uzun süredir günümüzde yaşanan kurban kesme konusuna olumlu bakmadığımı söylemek isterim.

Eski yıllarda hem nüfus hem de kurban kesen az olurdu. Ekonomik durumu iyi olanlar kurban keserlerdi. Mahallelerde zengin ve fakir birlikte yaşadığı için de kurban eti ihtiyacı olan kişilere ulaştırılabilirdi.

Son yıllarda hem nüfus hem de kurban kesen çok fazlalaştı. Ekonomik durumu iyi olan olmayan herkes kurban kesmektedir. Ayrıca mahalle yapısı da kaybolduğu için fakir kişiler belli olmamakta, kurban kesen insanlar adeta birbirlerine kurban eti ikram etmektedirler. Sonuçta ihtiyacı olanlara kurban eti ulaşamamaktadır.

                                                Eski Yıllarda Kurban Taşınması

Diğer yandan Bayram süresince her mahallede hatta her sokakta ‘Kurban Kesim Yeri’ adıyla adeta birer mezbaha kurulmakta, yerleşim alanları kan ve koku içinde kalmaktadır. Buralarda o kadar çok kesim yapılmaktadır ki kanallar, dereler, denizler kana bulanmakta ve her taraf kıpkırmızı olmaktadır. Sahiplerinden kaçan kurbanlık hayvanlar etrafa tehlike saçmaktadırlar. Bir hayvanın kesilmesini görmekten rahatsız olanlar bu manzaraları görmekten kurtulamamaktadırlar. Diğer yandan kurban kesenlerin bir kısmı da yaptıkları işin nedenini bilmemekte, kurban etini kendileri tüketmektedirler. Giderek bu işin sektör olmaya, dini tarafının unutulmaya başlandığı gözlemlenmektedir.

Bayramın birinci gününün önemli haberi ise Hac görevini yerine getiren hacı adaylarının Kutsal Topraklarda saçma sapan bir kazaya kurban gitmeleri ve 1000 e yakın hacı adayının bu kazada öldükleri haberiydi. Görülüyor ki hacca gitmek te ölçüsünden çıkmıştır. Hac görevinin kuralları vardır ve dinen bu kuraları yerine getirenlerin hacca gitmeleri öngörülür.  En önemli kural da ekonomik durumunun iyi olabilmesidir. Günümüzde talep çok fazla olmaktadır. Gidebilecek gidemeyecek her kes hacca gitmek istemektedir. Müslümanlığın önemli şartlarından olan hac farizası giderek turistik bir role bürünmeye başlamıştır. Zaten Kâbe çevresinde, Kâbe manzaralı yüksek katlı oteller inşa edilmesi de bunu göstermiyor mu?

                                                        Eski Yıllarda Şeytan Taşlama

Oradaki yerel idarecilerinin doğru düzgün yapamadıkları düzenlemeler sebebiyle bu tip hac kazaları sık olmakta ve giderek ölü sayısı yüksek olanları yaşanmaktadır. Bu kazadan 13 gün önce de bir kule vincin devrilmesiyle yine çok kişi hayatını kaybetmişti. Son 25 yılda buradaki kazalarda 3500 kişinin öldüğü belirtilmektedir. Haccın eda edilebilme şartlarından birisinin, yolda ve hac yerinde selamet ve emniyet olması, olduğu bilinir.

Müslümanlıkta kurban ibadettir. Hac ise 5 şartından bir tanesidir. Kimsenin dini inancına karışmak istemem. Böyle bir davranış asla haddim değildir. Sadece kurban ve hac konularında insanların bir süre bu isteklerine ara vermeleri hayırlı olacaktır düşüncesindeyim. Bu bahaneyle iki konunun nasıl yapılmasının tartışılması yararlı olacaktır.

Herkesin Kurban Bayramını Kutlarım.
Arif Atılgan


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder