24 Kasım 2014 Pazartesi


MİMAR MELİH KORAY
Arif Atılgan
1791 yılında Mozart son günlerini yaşamaktadır. Bu arada ölümü işleyen Requiem isimli bestesini yazmaktadır. Sarayın müzisyeni Salieri kendisini ziyaret eder. Amacı Mozart öldüğünde cenaze töreninde Requiem’i kendi bestesi gibi çaldırmak ve kendini ünlü bir müzisyen olarak tarihe geçirmektir. Ancak Mozart’ın karısı notaları kendisine vermez. Mozart ölür. Cenazesini 4 kişi kimsesizler mezarlığına gömer. Bugün Mozart’ın bütün besteleri, özellikle Requiem tüm dünya insanları tarafından dinlenmektedir. Mozart yaşamaktadır. Saray bürokratı Salieri’yi kimse anımsamaz.

1800 li yıllarda 27 yaşında resme başlayıp 1890 yılında ölen Van Gogh çok sayıda resim yapmış ancak tek resim satamadığı için yoksulluk içersinde yaşamıştır. Kendisinin bütün resimlerini resim galerisi sahibi olan kardeşi Theo almış ona geçineceği kadar para vermişti. Van Gogh öldükten sonra resimlerinin değeri anlaşılmış. Bugün onun resimlerine paha biçilememektedir.

1970 li yıllarda okulu bitirmiş, işe başlamış ve o yaştaki bekâr biri için fazlaca gelire sahip olmuştum. Halk tabiriyle gece hayatı denilen yaşantıyı yaşamaya başlamıştım.  O yaşam içersinde birçok sanatçıyla dostluğum olmuştu. Onların birbirlerini çeşitli konularda kıskandıklarını ancak birbirlerinin iyi işlerini kesinlikle takdir ettiklerini gözlemlemiştim.

Bu örnekleri Mimar Melih Koray’ın eserlerini takdir etmemiz gerektiğini belirtmek için yazdım.

                                       Melih Koray’dan Eski Bir Anı.
                                                  
Yukarıdaki örneklerde belli olduğu gibi sanat eserinin değerini halk belirler. Krallar, saraylar, STK lar, jüriler değil. Melih Koray’ın binalarına halkımız değer vermiş ve tercih etmiştir. Melih Koray’ın binaları 1950-1980 yılları arasında Kadıköy’e ama özellikle Bağdat Caddesine kimlik vermiştir. Bugün Kentsel Dönüşüm içersinde Bağdat Caddesindeki binalar yıkılmaktadır. Bunların içinde Melih Koray’ın binaları da bulunmaktadır. Bu binaların kesinlikle korunması gerektiğini düşünüyorum.

Melih Koray Evine Yaptığımız Ziyarette.

Aslında Caddedeki binalar oldukça hor kullanılmışlardır. Alt katlarında mimarlarından habersiz dükkân yapılanları olduğu gibi üst katlarında da cepheleri camekânla kaplanıp dükkân haline getirilenleri bulunmaktadır. Bağdat Caddesinin kimliğinin korunması için buradaki, sadece Melih Koray’a ait olanların değil, diğer binaların da korunması gerektiğini düşünüyorum. Bağdat Caddesini ünlü yapan caddedeki binalardır. Paris’teki Champs-Élysées Caddesinin binaları yıkılıp yenileri yapılsa o caddenin bir anlamı kalır mı?

Bütün sanat dallarındaki eserler önce yaratılır sonra satılır, sadece mimarlıkta tersi olur. Onlar proje safhasında beğenilmek zorundadırlar. Dolayısıyla mimarlık eserleri diğerlerinden daha değerli olmak durumundadırlar. Bitirildikten sonra da yıllarca beğenilen ve sahip çıkılan Melih Koray binalarının değerini hem toplum hem mimarlık camiası olarak belgelememiz gerekir.

Melih Koray’la Karakteristik Binalarından Birini İnceliyoruz.

Mimarlık öğrencisi olduğum 1960 lı yılların ikinci yarısında Bağdat Caddesinin ara sokaklarında dolaşıp oradaki köşkleri izlemeyi severdim. Bugün onların hiçbiri kalmadı. Herhangi bir arşivleme çalışması yapılmadığı için de hafızalardan silinmiş oldular. Bugünlerde onlardan sonra inşa edilen ve Bağdat Caddesini ünlü yapan Melih Koray dönemi binaları da yıkılmaktadır. Bu binaların korunması, yıkılmış olanların ise arşivlerinin tutulması gerekir.  

Bazı kurumlar veya kişiler halk, taban kavramlarını fazlaca öne çıkarmaktadırlar. Ancak davranışlarına bakıldığında kendi bürokratik ve entelektüel çevrelerinin dışını öneme değer bulmadıkları görülmektedir. Hâlbuki özellikle sanat dallarında, sanatçının rakipleri dâhil halk kendi değerlendirmesini yapmaktadır. Zira onlar kriterlere bağımlı kalmadan doğal davranmaktadırlar.

Ben bir mimar olarak Melih Koray’ın binalarını kıskanıyorum ama kesinlikle çok takdir ediyorum. Lütfen başta Meslek Odamız olmak üzere Üniversitelerin Mimarlık Bölümleri, Kadıköy Belediyesi, İBB,  5 Nolu Koruma Kurulu ve diğer meslektaşlarım da konuya yeteri kadar ilgi göstersinler.

Melih Bey’in değerini yaşarken verebilelim.
ARİF ATILGAN MİMDAP KASIM 2014

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder